EK SAYFA – 1719-2
LUKMAN SURESİ
باب: {لا تشرك
بالله إن
الشرك لظلم
عظيم} /13/.
1. "ALLAH'A ORTAK KOŞMA! DOĞRUSU ŞİRK, BÜYÜK BİR ZULÜMDÜR,
"(Lukman 13) AYETİNİN TEFSİRİ
حدثنا قتيبة
بن سعيد:
حدثنا جرير،
عن الأعمش، عن
إبراهيم، عن
علقمة، عن عبد
الله رضي الله
عنه قال:
لما
نزلت هذه
الآية: {الذين
آمنوا ولم
يلبسوا إيمانهم
بظلم}. شق ذلك
على أصحاب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، وقالوا:
أينا لم يلبس
إيمانه بظلم؟
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم: (إنه
ليس بذاك، ألا
تسمع إلى قول
لقمان لابنه:
{إن الشرك
لظلم عظيم}).
[-4776-] Abdullah [İbn Mes'udJ'dan şöyle dediği rivayet
edilmiştir:
"İnanıp da imanlarına herhangi bir zulüm bulaştırmayanlar
[var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır, ]" (En'am
82) ayetinin nazil olması, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabına
ağır geldi.
"Hangimiz imanına zulüm bulaştırmıyar
ki?" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle
buyurdu:
"Bu, zannettiğiniz gibi değildir. LukmAn'ın oğluna 'Allah'a
ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, '(Lukman 13) şeklinde yaptığı
nasihati hiç işitmediniz mi?"
imam Buhari ibn Mes'ud'dan nakledilen bu hadisi "inanıp Da
imanlarına Herhangi Bir Zulüm Bulaştırmayanlar" ayetinin tefsirinde
zikretmişti. Bu hadisin geniş açıklaması ise, "Kitabu'l-ıman"
bölümünde geçmişti. BU HADİS İÇİN TIKLAYIN
باب: {إنه
الله عنده علم
الساعة} /34/.
2."KIYAMETVAKTİ HAKKINDAKİ BİLGİ, ANCAK ALLAH
KATINDADIR," (Lukman 34) AYETİNİN TEFSİRİ
حدثني إسحاق،
عن جرير، عن
أبي حيان، عن
أبي زرعة، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان يوما
بارزا للناس،
إذ أتاه رجل
يمشي، فقال:
يا رسول الله
ما الإيمان؟
قال: (الإيمان:
أن تؤمن بالله
وملائكته
ورسله
ولقائه،
وتؤمن بالبعث
الآخر). قال: يا
رسول الله ما
الإسلام؟ قال:
(الإسلام: أن
تعبد الله ولا
تشرك به شيئا،
وتقيم
الصلاة،
وتؤتي الزكاة
المفروضة،
وتصوم رمضان).
قال: يا رسول
الله ما
الإحسان؟ قال:
(الإحسان: أن
تعبد الله كأنك
تراه، فإن لم
تكن تراه فإنه
يراك). قال: يا
رسول الله متى
الساعة؟ قال:
(ما المسؤول
عنها بأعلم من
السائل، ولكن
سأحدثك عن أشراطها:
إذا ولدت
المرأة
ربتها، فذاك
من أشرطها،
وإذا كان
الحفاة
العراة رؤوس
الناس، فذاك من
أشراطها، في
خمس لا يعلمهن
إلا الله: {إن
الله عنده علم
الساعة وينزل
الغيث ويعلم
ما
في الأرحام}).
ثم انصرف
الرجل، فقال:
(ردوا علي).
فأخذوا
ليردوا فلم
يروا شيئا،
فقال: (هذا جبريل،
جاء ليعلم
الناس دينهم).
[-4777-] Ebu Hureyre'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bir gün
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem insanların arasında iken, bir adam
çıkageldi.
'Ey Allah'ın Resulü! İman nedir?' diye sordu.
Hz. Nebi de,
'İman; Allah'a, meleklerine, Nebilerine,
ahiret gününe ve son dirilişe iman etmendir,' şeklinde cevap verdi. Bu defa
'Ey Allah'ın Elçisi! İslam nedir?' diye sordu. Hz. Nebi
'İslam; Allah'a ibadet edip ona hiçbir şeyi ortak koşmaman, namaz
kı/man, farz olan zekatı vermen ve Ramazan orucunu tutmandır,' şeklinde cevap
verdi. Bu kez,
'Ey Allah'ın Elçisi! İhsan nedir?' diye sordu. Hz. Nebi
'İhsan; Allah'ı görüyormuşçasına O'na ibadet etmendir. Her ne
kadar sen onu görmüyorsan da, elbette o seni görüyor,' şeklinde cevap verdi.
Adam son olarak
'Ey Allah'ın Elçisi! Kıyamet ne zaman kopacak?' diye sordu. Hz.
Nebi de şöyle cevap verdi:
Bu konuda soru sorulan, soru sorandan daha bilgili değildir. Ancak
sana kıyametin alametlerinden bahsedebilirim: Bir kadın efendisini doğurursa,
bu, kıyamet alametlerindendir. Yalın ayaklı, baldm çıplak kimseler, insanları
yönetmeye başlarsa, bu da, kıyamet aıametidir. Kıyametin ne zaman kopacağı
konusu, Allah'tan başka hiç kimsenin bilmediği konular arasındadır:
'Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır.
Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir.'(Lukman 34)
Sonra adam Hz. Nebi'in yanından ayrıldı. Bir müddet sonra Allah
Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'O adamı bana geri getirin!' dedi. Ashabı
kiram onu geri getirmek için aramaya koyuldular. Fakat kimse ondan bir ize
rastlayamadı. Bunun üzerine Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle
buyurdu: O, Cebrafl'di. İnsanlara dinlerini öğretmek için gelmişti."
حدثنا يحيى
بن سليمان
قال: حدثني
ابن وهب قال:
حدثني عمر ابن
محمد بن زيد
بن عبد الله
بن عمر: أن أباه
حدثه: أن عبد
الله بن عمر
رضي الله
عنهما قال:
قال النبي صلى
الله عليه
وسلم:
(مفاتيح
الغيب خمس، ثم
قرأ: {إن الله
عنده علم الساعة}).
[-4778-] Abdullah İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir:
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Gaybın anahtarları beştir,"
buyurdu, sonra şu ayeti okudu:
"Kıyamet vaktihakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır ...
"(Lukman 34)
İmam Buhari burada, Cebraıl'in iman, İslam vb. konularda sorduğu
sorulara ilişkin Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği hadise yer verdi. Bu hadiste
Allah'tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği beş konu da geçmektedir. Bu hadisin
ayrıntılı açıklaması "Kitabu'l-ıman" bölümünde geçmişti. BU HADİS İÇİN TIKLAYIN